Vertiv’in “En kritik endüstriler” raporunda savunma sanayinin hemen ardından 7. sıraya yerleşen akıllı şehirler, sürdürülebilirlik ve verimliliğe olan vurgu kadar güvenli olmalarıyla da hayatımızı değiştirecek. Akıllı uygulamalar, 5 milyon nüfuslu bir şehirde her yıl 300 kişinin hayatını kurtaracak, suç olayları %40 düşüş gösterecek, salgın hastalıklar %15 daha az etkili olacak.
Nüfusun şehirlere doğru kayması sonucunda 2050 yılında 2,5 milyar kişinin daha şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Nesnelerin interneti, büyük veri analizi, yapay zeka, makine öğrenimi gibi teknolojilerin bir araya gelmesiyle kurulacak akıllı şehirler, enerji, trafik, hava ve ses kalitesi, atık yönetimi, sağlık ve güvenlik gibi konularda hızlı bir şekilde büyüyen şehirlerdeki yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor.
Suç olayları %40 kadar azalacak
Elbette akıllı şehirler için akıllı kamu yönetimi de gerekenler listesinde yerini alıyor. Özellikle daha güvenli bir ortam yaratabilmek, suçla savaşabilmek için de akıllı şehirlerin işlevleri öne çıkıyor.
McKinsey’in akıllı şehir konulu araştırmasına göre, dünyanın birçok yerinde güvenlik başlığı altında en çok rastlanan olaylar cinayet, trafik kazası ve yangın olurken, rapor akıllı şehir teknolojilerinin uygulanmasının ölümleri yüzde 10’a kadar, suç olaylarının yüzde 40’a kadar azalmasını sağlıyor. Bu oranlar, 5 milyon kişinin yaşadığı bir şehirde her sene 300 kişinin hayatının kurtulması anlamına geliyor. Sadece trafik ışıklarını ambulanslara göre ayarlamak, acil durumlardaki intikal süresini yüzde 35’e kadar düşürebiliyor.

Akıllı şehirler CO2 salınımını %15 düşürüyor
Sağlıkla ilgili engeller ise hava ve su kalitesi, şehirdeki nüfus yoğunluğu, çalışma koşulları gibi yan faktörler dolayısıyla şehirden şehire farklılık gösteriyor. Ancak tıpta kullanılan verilerin analizi, ölçüm cihazlarının çeşitlenmesi ve fiyatlarının uygun hâle gelmesi, sağlık harcamalarının da optimize edilmesine katkı sağlıyor. Buna göre salgın hastalıklar ve hasta bakımını içeren olaylarda yüzde 8 ilâ 15 arasında bir düşüş görülebiliyor. Sera gazı salınımı da akıllı şehir teknolojileri ile yüzde 15’e kadar düşürülebiliyor.
Çözüm sınır bilişim uyumlu veri merkezlerinde
Tüm bu sistemlerdeki verilerin yönetimi ve elde edilen çözümlerin verimliliği de akıllı altyapı çözümleri ile doğrudan bağlantılı. Veri merkezi konusunun uzmanı Vertiv’e göre, akıllı şehirlerin merkezde olduğu yeni dünyada veri merkezlerine yeni bir rol düşüyor. Sınır bilişim olarak adlandırılan Edge Computing, bu alandaki yeni bir eğilim olarak dikkat çekerken, uzmanlara göre akıllı şehirler eski ve yeniyi bir araya getirerek farklı yapıdaki veri merkezlerini birleştirmeli. Bu yaklaşıma göre, merkez olarak konumlandırılacak veri merkezlerinin yanı sıra, daha ufak ve belirli işlevlere odaklanan veri merkezleri de akıllı şehirlerde kritik bir rol oynayacak.
Vertiv’e göre akıllı şehir uygulamaları için gereken düşük gecikme süresi ve her noktaya sunulabilen yüksek hızlı erişimde 5G ve fiber bağlantılar vazgeçilmez olacak. Ortaya çıkartılan yüksek miktardaki veriyi iletmek, depolamak ve işlemek için gereken enerjinin miktarı da artacak. Bu sebeple akıllı şehirler için gereken veri merkezlerinin bir özelliği de “temiz enerji” olarak bilinen yenilenebilir, alternatif kaynaklara bağlı olması olacak.
Bağlı bir yapının büyük bir örneği olan akıllı şehirlerin içinde yaşayanların hayatını kolaylaştırması bekleniyor. High tier olarak bilinen üst seviye veri merkezlerinin güvenlik ve sağlık gibi kritik hizmetleri sunarken kesintisiz iletişim sağlamaları gerekiyor. Yedek bağlantılar ve çoklu servis sağlayıcılar kullanan veri merkezleri, akıllı şehirleri mümkün hâle getirecek.