Bulut Bilişimin IoT Teknolojisinde Sağladığı 3 Şaşırtıcı Fayda

Bulut teknolojisinden bahsederken birçokları ölçeklenebilirliği, uyguna mal olması veya düşük bütçeli bakım masraflarını dile getirir. Ancak bulut teknolojisi bundan çok daha fazlasını sunabilecek kapasitede.

Konu Nesnelerin interneti (IoT) çözümleri olduğunda, şirketlerin bulut bilişimi kullanmaları kulağa hiç de şaşırtıcı gelmiyor. Ancak, bulut bilişimin  IoT girişimlerine nasıl fayda sağladığı sizi şaşırtabilir. Bulut bilişimin IoT çalışmalarınızı nasıl etkileyebileceğine karar verirken, bu yararlarını da göz önünde bulundurun.

Bulut, veri entegrasyonunu kolaylaştırıyor

Yıllar boyunca firmalar işlerini daha hızlı gerçekleştirmek ve ilerlemelerinde daha doğru kararlar verebilmek adına kendilerine farklı kaynaklardan bilgi aktaran büyük veri girişimlerine yatırımda bulundular. Elde edilen verilerin büyük çoğunluğu insan kaynaklı ERP, CRM ve diğer kurumsal sistemlerindeki veri depolarına aktarıldı. Bu sistemler tek başına epey veri üretebilir ve şirketteki önemli değişikliklere (birleşme veya satın alma gibi) göre gerekli yepyeni veri kaynağı kümeleri oluşturabilirler.

Ardından firmalar, operasyonlarını nasıl yürüttüklerini görmek ve daha önce işlerinde yeterince takip edilemeyen alanları kontrol edebilmek adına IoT teknolojilerini, mevcut raporlama sistemlerine ek olarak kullanmaya başladılar. Bazı firmalar için bu operasyonun verimini arttırma ve bütçede tasarrufa gitme imkanı demekken, diğerleri için yeni iş modelleri ve gelir modelleri anlamına geliyordu.

Ancak IoT teknolojisiyle elde edilen veri, karakteristik olarak daha önce geleneksel yöntemlerle elde edilmiş ve kurumsal sistemlerde depolanan veriyle uyuşmayan bir yapıya sahip. Bu tür verilerin hızı ve hacmi, kendisine özel hazırlanmamış sistemleri zorlayabilir. Ayrıca daha önce planlanandan farklı bir veri tipi elde edildiği için, bazı veri modellerinin mimarisinde değişikliğe gitmek gerekebilir.

İşte bu noktada devreye bulut bilişim giriyor. Bulutun büyük miktarlarda veri barındırabilme avantajı sayesinde şirketler hem kurumsal sistemlerinden hem de IoT cihazlarından gelen verileri aynı yerde işleyebilir ve depolayabilir. Bulut, ayrı sistemlerle çalışan şirketlerin verileri için harika bir toplama noktasına dönüşürken, bu konuda çok az sınırlamaya neden olur. Firmalar verilerin ayrı depolanmasından doğan entegrasyon ihtiyacını ortadan kaldırabilir ve veri üzerine daha rahat bir denetim kurabilir.

Şirketler güvenlik ve güvenirlik için bulut bilişime güvenebilirler

Endüstriyel şirketler, verilerine olan hakimiyeti yitirebilecekleri korkusuyla bulut bilişime geçiş yapmaktan kaçınıyorlardı. Tıpkı yastık altı birikimini bankaya yatırmak istemeyen tüketici gibi, pek çok firma verilerini saklamada uzun süre geleneksel bir tavır takındı.

Bugün halen bulut bilişim güvenliğini bir sorun olarak görenler olsa da bulut servis sağlayıcılarının sağladığı güvenlik önlemleri bu görüşleri geçersiz kılacak nitelikte. Çoğu bulut bilişim servisi sağlayan firma bir veya birden fazla güvenlik uzmanıyla çalışırken; Microsoft ve Amazon gibi bulut sağlayıcıların yüzlerce güvenlik uzmanı mevcut. Zorunlu kılınan uygun sertifikalara sahip olan bu büyük güvenlik ekipleri, sektöre özel standartları izlemekle yükümlüdürler. Bu yüzden IoT girişimlerinde bulut çözümlerden yararlanmayı hedefleyen firmalar, güvenlik anlamında da bu teknolojiye güvenebilirler. Halihazırda güvenli bir sisteme dönüşen bulut, firmaların IoT cihazlarıyla olan etkileşimini de daha etkin ve güvenli hale getirir.

Aynı şekilde bulut platformları sürekli güvenlik denetimine tabi tutulur. Böylece bulut servis sağlayıcıları performans ve güvenlik verilerini müşterilerine kolayca sunabilirler. Bu veri erişimi işletmelere, IoT cihaz filoları için uygun güvenlik ve performansı sağlamalarında yardımcı olur.

Sınır bilişim ile eşleştiğinde, bulut çok önemli iş avantajları sunar

Sınır bilişim (Edge computing) ve bulut bilişimi ayrıştırmak standart bir iş uygulamasıdır. Ancak bulut bilişimin sunduğu kesintisiz iş olanağı, sınır bilişim ile sağlanabilecek daha pek çok çözümü öne çıkarabilir. Hem bulut sistemin hem de sınır bilişimin çözümler konusunda IoT’ye sağladığı yararlar farklıdır.

Örnek olarak, yüzlerce farklı ekipmanın yer aldığı büyük bir fabrikayı ele alalım. Her biri uçtan uca fayda sağlarken, fabrikanın kendisi de bir başka uç noktayı temsil eder. Bu boyuttaki bir üretim ağında veriyi sınır bilişimle bir araya getirmek ve daha sonra buluta göndermek önemlidir.

Sınır bilişimin bir ara katman olarak yerleştirilmesi önemlidir, çünkü bu sayede doğrudan bağlantıların sayısı azalır ve gereksiz veri akışı önlenerek buluta giden bilgilerin filtrelenmesi sağlanır. Ayrıca altyapı olarak sadece bulut bilişim kullanan fabrikalarda, cihaz üretilen verilere yeterince tepki veremez. Veri yüklemesinden kaynaklanan gecikmeler ve yavaş tepki veren uç nokta analizleri, söz konusu güvenlik ve kalite senaryoları olduğunda çok büyük farklara sebep olabilir. Sınır bilişim ile buluta sağlanan veri akışının hızlanması, firmaların daha hızlı hareket etmesini sağlar. Bu zaman tasarrufu, ekipmanın kendisinde bulunan verilerin gerçek zamanlı değerlendirilmesine de imkan tanır.

Bunun önemini fark eden bulut sağlayıcılar, bulut çözümlerinden faydalanan firmalara şirket için sınır bilişim desteği de sağlamaya başladı. Örneğin Amazon sınır bilişim odaklı AWS IoT Greengrass ve Amazon FreeRTOS isimli iki ürünüyle büyük ve küçük ölçekli cihazlar için hizmet vermeye başladı. Microsoft da benzer şekilde sınır bilişim odaklı ürünleri Azure IoT Edge ve Azure Sphere’i hizmete sundu. Durum ne olursa olsun, dağıtılmış işlem ve operasyonunuz için doğru çözümleri seçmek, IoT girişimlerinin başarısını belirlemede anahtar rol oynuyor. Hem bulut bilişim hem de sınır bilişimle analiz yapan kuruluşlar en düşük maliyetle en yüksek performansı elde etme gibi önemli sonuçlar sağlayabiliyor.

Kaynak: Readwrite

Total
40
Shares
Önceki haber

PlayStation 5’den İlk Bilgiler Resmen Yayınlandı

Sonraki haber

Boston Dynamics’in Robot Köpeklerini Kamyon Çekerken İzleyin

İlginizi çekebilir