IDC’ye göre globaldeki dijital dönüşüm harcamaları bu yıl içinde 1,2 trilyon doları aşacak. Bu da 2018’e göre yüzde 18’lik bir büyümeye tekabül ediyor. Peki dünyada hangi sektörler dijital dönüşüme en fazla yatırımı yapıyor derseniz cevap, 222 milyar dolar ile aralıklı üretim ve 124 milyar dolar ile süreç üretimi endüstrileri. IDC’ye göre, en yüksek dijital dönüşüm harcaması otonom operasyonlar, imalat operasyonları ve kalite ile desteklenecek olan akıllı imalat sektöründe olacak. Perakende, ulaştırma ve hizmet sektörü ise akıllı imalat pazarını takip edecek.
Öne çıkan 3 trend: Yapay zeka, makine öğrenmesi ve robotik süreç otomasyonu
Peki dijital dönüşüm alanında firmaların gündemlerinde hangi teknolojiler bugünlerde daha fazla yer tutuyor sizce? Aslında Türkiye’de de son birkaç yılın en çok konuşulan başlıkları yapay zeka, makine öğrenmesi verobotik süreç otomasyonu (RSA) dünya pazarında da en sıcak başlıklar ve yakın gelecekte de bu böyle olacak. KPMG’ye göre yapay zeka, makine öğrenmesi ve RSA alanında dünya çapındaki kurumsal yatırımlar 2025’te 230 milyar doları aşacak. 2018 itibarıyla bu alanda 12,4 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu olduğunu düşündüğümüzde çok ciddi bir artıştan bahsettiğimi anlamanız mümkün. Tabii bu öngörünün ardındaki en önemli gerekçe yazılım geliştirmenin artık hemen hemen tüm endüstrilerin en önemli gündemi haline gelmesi. Pazar araştırma firması Market and Markets’a göre 2017’de 2,9 milyar dolarlık bir değer biçilen yazılım geliştirme pazarı yüzde 24,7’lik bir büyüme ile 2023’te 10,3 milyar dolara ulaşacak. Kurumsal dünyada yazılım geliştirme çözümlerine ve hizmetlerine olan talebin giderek arttığını yine Türkiye pazarındaki dijital dönüşüm hikayeleri üzerinden de okumamız mümkün.
CIO’lar ile diğer departmanlar arasındaki uçurum büyüyor
Bir diğer saygın araştırma firması Capgemini ise dijital dönüşüm konusunda farklı bir noktaya dikkat çekiyor. Buna göre kurumsal dünyada CIO ile üst düzey şirket yöneticileri arasında giderek artan bir kopukluk söz konusu. Capgemini’nin yaptığı araştırmaya göre 2012 yılında şirketlerin yüzde 65’i, CIO’nun ve üst düzey şirket yöneticilerinin, BT’nin organizasyondaki rolüyle ilgili düşünceleri ortaktı. Yapılan son araştırmaya göre bu oran 2018’de yüzde 37’ye gerilemiş durumda. 2012’deki aynı araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 59’una göre CIO’lar ve üst düzey şirket yöneticileri aynı şekilde BT’nin şirket verimliliğini artırmak için nasıl kullanılabileceği konusunda ortak bir anlayışa sahip oldukları düşüncesindeydi. 2018’e geldiğimizde bu oranda yüzde 35’lere inmiş durumda.
Low code platformların yükselişi
Diğer yandan kurumsal yazılımlara olan talebin giderek düştüğünü de söylemek mümkün. Bunun en önemli nedeni low code denilen platformlarla, yani kod yazmadan ya da şirketinizde bir yazılımcı istihdam etmeden, uygulama geliştirebilme kolaylığı. Günümüzde çoğu şirket artık low code platformlarını tercih ediyor ve artık donanıma ya da yazılımcıya yatırım yapmıyor. Researchandmarket.com’a göre 2017’de 4 milyar dolar olan küresel low code geliştirme piyasası, yüzde 44’lük bir büyüme ile yaklaşık 2022’de 27 milyar dolara yükselecek.
Müşteri deneyimi çözümlerine ilgi artıyor
Bugün dijital dönüşümün şirketlere en önemli katkısı kuşkusuz, yapay zekadan makine öğrenmeye kadar iş süreçlerinde kullandıkları farklı teknolojiler sayesinde müşterileri ile kurdukları bağın güçlenmesi ve aidiyetin artması. Bir başka ifade ile müşteri deneyimindeki iyileştirmeler. Bu bağlamda sunulan müşteri bağlılığını artıran yazımlar, basit CRM platformlarından self servis ürünlere kadar uzanıyor. Ürün ve servis çeşitliliği gibi bu alandaki talep de haliyle çok fazla. Mordor Intelligence’ın pazar araştırmasına göre müşteri deneyimi alanındaki yazılım çözümleri pazarı 2017’de 13 milyar dolar civarında iken bu rakamın 2023’te 22 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Başarı oranı yüzde 30’un altında
Tüm bunların yanında dijital dönüşümün sadece yatırımla bitmediğini, çok meşakkatli ve sabır isteyen bir süreç olduğunun altını çizmeliyiz. Danışmanlık şirketi McKinsey dijital dönüşüm yolculuğuna çıkan şirketlerin yüzde 30’dan azının başarılı olduğunu söylüyor. Yine McKinsey’nin 2018 yılında gerçekleştirdiği bir araştırma; şirketlerin yalnızca yüzde 16’sının dijital dönüşümün uzun vadede kurumsal performansı artıracağına inandığını gösteriyor. Bununla birlikte, otomotiv, altyapı ve eczacılık gibi daha geleneksel endüstrilerde, dijital dönüşüm çok daha zor. McKinsey’e göre bu endüstrilerde başarı oranları yüzde 4 ile 11 arasında değişiyor.
Sektördeki yatırımlar ve yüksek motivasyona rağmen başarısızlık oranlarının yüksek oluşu çoğu firmayı dijital dönüşüm fikrinden uzaklaştırıyor. Ama gözden kaçırılmaması gereken esas nokta dijital dönüşümün artık kaçınılmaz olduğu ve tüm endüstrilerden firmaların kendi iş süreçlerine ve iş kültürüne göre bir yerden dönüşüme başlamasının gerektiği. Aksi halde sadece birkaç yıl içerisinde oyunun dışında kalacakları kendileri için bile sürpriz olmayacaktır.
