Teknoloji kaynaklara erişim açısından demokratik bir ortam sağlama adına çok önemli bir güç. Teknolojinin gelişmesi ile farklı sektörlere giriş engelleri ortadan kalkıyor ve teknolojinin hayatımızda giderek artan etkici neticesinde hız kazanan dijital dönüşüm ile geleneksel şirketler giderek daha büyük pazar paylarına ulaşıyorlar.
Bilginin ve teknolojinin herkes tarafından erişilebilir olması ile farklılık oluşturan en önemli pozisyon ise insan kaynakları oluyor. Tam bu noktada Apple’ın efsanevi CEO’su Steve Jobs’un şu sözlerini hatırlamakta fayda var: “Teknoloji tek başına hiç bir şeydir. Önemli olan onu kullanan insanlardır. İnsanlara gerekli kaynakları verirseniz onların harika işler yaptıklarını göreceksiniz.”
Geçtiğimiz 10 yıldaki en önemli dönüşümlerden biri insan kaynaklarının iş dünyasında önemli bir fonksiyona dönüşmesi oldu. Dijital dönüşüm bugün insan kaynaklarına organizasyon şemasında anahtar bir faktör olduğunu kanıtlama fırsatı sunuyor. Sonuçta teknolojinin nasıl kullanılacağına karar veren insan kaynakları. İşte insan kaynakları liderlerinin dijital dönüşümde oynayabilecekleri 4 stratejik rol:
İş gücünü geleceğe hazırlamak
Organizasyon yönetiminin geleneksel yaklaşımların ötesinde ve sınırlarının olmadığı bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Bu yeni düzende iş gücü farklı jenerasyonlardan oluşacak ve bu jenerasyonların birbirleri ile işbirliği yapması gerekecek. Anlaşmalı ortaklıklar ve değere dayalı iş birlikleri temel norm olacağından şirketlerin başarı için yeni bir formül benimsemeleri gerekecek. Pek çok organizasyon bu süreci nasıl yöneteceğini çözmeye çalışırken en iyi yol iş gücünü dijital çağa hazırlayacak olan yaratıcı İK takımları. Bunun için iK ekiplerinin odaklanması gereken fonksiyonlar ise şu şekilde olmalı: Tasarım, çeviklik, veri oryantasyonu, ağ liderliği vs. Dijital çağın iş yapış şekillerine uygun bu temel özelliklere sahip insanları işe almak İK’nın en önemli yaklaşımı olmalı. İK, iş gücünün yeniliklere ayak uydurması için elverişli bir kültür oluşturmalı, çalışanları eski uygulamalardan uzaklaşmaları ve çağa ayak uydurmaları konusunda eğitmeli ve motive etmeli.
Büyümede etkin rol oynamak
Birkaç yıl öncesine kadar İK iş dünyasında destek bir fonksiyon olarak görülüyordu. Ancak artık dijital çağda İK şirketlerin ileri gitmesi için stratejik bir rol üstleniyor. Bu nedenle İK’nın bordro çıkarmak, eğitim gibi temel fonksiyonlardan ziyade organizasyonun gelişiminde etkin rol oynayan bir enstrümana dönüşmesi şart. Şirket yönetimlerinin de İK’ya bu gözle bakıp, yatırımlarını buna göre şekillendirmeleri gerekiyor.
Değişim konusunda öncü olmak
İş dünyasında yenilikler dijital takımlarla yapılsa da arkasında İK desteği olmadan başarı sağlanamaz. Bugünün kurumsal dünyasında başarılı İK liderleri yalnızca değişime cevap vermekle kalmıyor, değişimi yönetip şirket çalışanlarına bu konuda liderlik yapıyor. En iyi İK liderleri etkili bir değişim sağlamak için gereken önemli faktörlerin, stratejik gerekçeleri iletmek, güvenilirlik ve güven inşa etmek, değişikliklerin sonuçlarını ölçmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için yapılandırılmış bir takip olduğuna inanırlar.
Birleştirici güç olmak
Teknoloji ve dijitalleşme şirketlerin çalışma şeklini temelden değiştirdi. Bununla birlikte dijital dönüşümün şirketlerdeki bazı departmanların değişimiyle olamayacağı ancak zaman içinde anlaşıldı. Bu bağlamda tüm şirketin dijital dönüşümünde CEO ile başlayan dönüşüme tüm organizasyon birimlerinin dahil edilmesinde İK’nın birleştirici etkisi çok önemli. Dijital dönüşümün diğer sonuçlarından bir diğeri şirket kültüründe hızlı bir dönüşüm elde etmek. Bu noktada İK, çeşitli yetenek havuzları oluşturarak, iş gücü için çekici bir kariyer mimarisi yaratarak ve yetenek süreçlerini basitleştirerek boşlukları kapatmakta çok önemli bir rol oynuyor.