Özellikle de yazılım alanında faaliyet gösteren KOBİ’ler için de niş pazarlar ciddi fırsatlar sunuyor.
Aslına baktığınızda bugüne kadar Yeni Zelanda’dan Endonezya’ya Avustralya’dan Çin’e kadar dünyanın en zor pazarlarına ihracat gerçekleştiren KOBİ’ler hızlı ve çevik yapıları sayesinde tıkanan klasik pazarların yerine alternatiflerini açmayı her zaman başardılar.
Özellikle Afrika ve Körfez bölgelerindeki ticaret trafiği hızla artıyor. Orta sınıfın da geliştiği kara kıtada şu anda alım gücü yüksek 700 milyon kişilik bir pazardan söz ediliyor. Bu bölgede geçen yıl yüzde 48 büyüyen doğrudan yabancı yatırımlar 300 milyar dolara ulaştı. Bu yatırımlarda aslan payı gelişmekte olan ülke firmalarına ait. Bu nedenle KOBİ’lere tavsiyem Afrika pazarını radarlarına almaları. Örneğin Kenya son dönemde istikrarı ile öne çıkan Afrika ülkeleri arasında gösteriliyor. Türk işletmeler buraya en çok inşaat malzemeleri ve tekstil satıyor.
Kenya’nın başkenti Nairobi’ye her yıl Türkiye’den 2 binden fazla işadamı yatırıma gidiyor. Geçen yıl karşılıklı ticaret 900 milyon doları geçti. Yine Revaçta olan bir başka Afrika ülkesi Kamerun. Ülkenin Türkiye ile olan ticareti katlanarak artıyor.
2018’de bölgeye olan ihracat yüzde 40 oranında artarak 700 milyon dolara ulaştı. Kamerun 2019’de kara ve demir yollarına 1.5 milyar euro harcamayı planlıyor. Dijital altyapı için ayrılan pay ise 8 milyar dolar. Bunun yanı sıra Dünya Ticaret Örgütü ile Kamerun arasında yeni ortaklık anlaşmaları imzalandı. Bu kapsamda birçok ürüne ithal yolu açıldı. Dikkatimi çeken bir başka ülke ise Fildişi Sahili Günde 90 bin varil petrol üreten Fildişi Sahili’nin toplam 220 milyon varil petrol rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’nin ülkeye olan ihracat her yıl çift haneli olarak artıyor. Bölgede dijital altyapı, tarım ve turizm yatırımlarına ihtiyaç var.