Otomobillerin son yıllarda yaşadığı en radikal değişiklik fosil yakıtların terk edilip elektrik enerjisinin kullanılmaya başlanması oldu. Henüz sayıları az olsa da elektrikli otomobil teknolojisinin geleceğe damga vuracağını ve milyar dolarlık bir endüstriyi değiştireceğini söyleyebilirim.
Ancak bu teknolojinin yaygınlaşmasının önünde bazı teknik engeller de yok değil. Örneğin menzil konusu bu konudaki en önemli sorunlardan biri. Her ne kadar yeni nesil elektrikli otomobillerde 500 kilometreye ulaşan menziller olsa da bu araçların sayısı şimdilik az. Halen piyasada olan araçların menzili 100 km’den başlayıp 350-400 km’ye kadar çıkıyor.
Menzil sorunu ortadan kalksa bile bir diğer önemli sıkıntı şarj süresi. Günümüzde en hızlı şarj olan elektrikli otomobil bile 30-40 dakikaya ihtiyaç duyuyor. Bu rakam fazla gibi görünmese de (kendi tecrübelerime dayanarak) zaman zaman sıkıntı olabilecek kadar uzun olduğunu belirteyim.
Bir diğer sıkıntı ise (bu biraz ülkemize has) şarj istasyon sayısının azlığı. Büyük şehirlerde bir şekilde işinizi görüyor olsanız da küçük şehirlerde ya da şehirlerarası yollarda biraz daha dikkatli ve hesaplı olmakta fayda var.
Elbette üreticiler bu sorunları ortadan kaldırmak için çalışmalar yapıyor. Daha uzun menzilli ve daha hızlı şarj olan elektrikli otomobiller için yeni geliştirmeler yapılıyor. Muhtemelen birkaç seneye kadar bu sorunların tamamı ortadan kalkacak.
Hibrit çözümler
Bu sorunları şimdilik çözmek için bulunan çözüm ise hibrit elektrikli otomobiller. Bu otomobiller tam elektrikli olanlardan farklı olarak hem elektrikli hem benzinli motora sahip. Belli bir hız ya da menzile kadar elektrik motoru çalışırken hız ya da güç istenen durumlarda benzinli motor devreye giriyor. Bu tarz araçlarda şarj için elektrik girişi bulunmazken, elektrik motoru benzinli motor tarafından şarj ediliyor.
Kişisel olarak elektrikli otomobillerin geleceğini parlak görüyorum. Ancak kamuoyunda oluşturulan elektrikli araç konseptinin biraz fazla abartıldığını da belirteyim. Elektrikli otomobiller fosil yakıtlı muadillerine göre çevreci olsalar da dünyada birçok ülkede elektriğin ağırlıklı olarak kömür santrallerinden üretildiği düşünülürse bu çevreciliğin biraz geri planda kaldığı da görülüyor.
Artılar ve eksiler
Elbette bunların hiçbiri çözülmeyecek sorunlar değil. Her yeni teknolojide olduğu gibi elektrikli otomobillerin de kendilerine has sorunlarının olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Motorunun daha basit olması, aktarma organı ve elektrik motoru dışında hiçbir hareketli parçası bulunmayan elektrikli otomobillerin bakım gideri de yok denecek kadar az. Aracın en önemli sarf malzemesi klimanın polen filtresi, lastik ve fren balata olduğunu belirteyim. Düzenli ve küçük bakımlarda bu parçalar dışında değişim olmuyor. Egzozu olmadığı için emisyonu da sıfır olan otomobilde bu işlem için pul almanıza da gerek yok.
Özellikle Türkiye fiyatları ne yazık ki çok uçuk olan elektrikli otomobillerin önümüzdeki yıllarda sayının artması ve yaygınlaşmasıyla beraber fiyatlarının düşeceğini söyleyebilirim. O gün gelene kadar bilgilerini güncel tutmanızı öneririm.