Netflix, bugün birçoğumuz için geleneksel televizyonların yerini aldı ve dünya çapında bir fenomen haline geldi. Peki, Netflix’i bu kadar popüler hale getiren ve hayatımızın ayrılmaz bir parçası yapan ne? Bu yazıda bu soruya cevap arayacağım.
Günümüzün fenomeni Netflix 1997’de kuruldu
Netflix, 1997 yılında ABD’nin Kaliforniya eyaletinde Reed Hastings ve Marc Randolph tarafından kuruldu. Netflix markası, İngilizce internet anlamına gelen ‘net’ ile ‘filmler’ anlamına gelen ‘flicks’ kelimesinden oluşturuldu. Şirket, internet üzerinden görüntülü yayıncılık ve posta ile DVD dağıtımı hizmetine yoğunlaştı.
ABD’de DVD kiralama hizmeti de veriyor
Türkiye’de sadece internet üzerinden yayıncılık hizmeti aktif olsa da, Netflix’in ABD’de DVD kiralama hizmeti tahmin edilenden daha çok tercih ediliyor. Şirketin ABD genelinde 2.7 milyon DVD abonesi bulunuyor. Bunun nedeni DVD film arşivinin çevrimiçi arşivden daha zengin olması. Çevrimiçi platformda 6 bin film bulunurken, Netflix’in DVD kataloğunda ise 100 binden fazla filme ulaşılabiliyor.
190’dan fazla ülkede 148 milyon abonesi var
Netflix’in bugün dünya genelinde, 190’dan fazla ülkede 148 milyon ücret ödeyen abonesi var. Netflix’in Türkiye’deki abone sayısının 65 bin, kullanıcı sayısının 170-200 bin civarında olduğu tahmini yapılıyor. Abone sayısı ve kullanıcı sayısı arasındaki fark, abonelerin aldığı hizmeti farklı aile bireyleri ya da arkadaşlar için profil oluşturarak paylaşabilmesinden kaynaklanıyor.
Reklâmsız, istediğin zaman, istediğin cihazdan…
Aboneler, çok farklı türlerde diziler, belgeseller ve sinema filmlerini istedikleri an, istedikleri cihazda ve istedikleri yerde izleyebiliyor. Yayınların tamamen reklâmsız olması ve istenildiği zaman durulup, istenildiği zaman ileri-geri sarılabilmesi gibi özellikler kullanıcılara avantaj sağlıyor.
Aile bireyleri için farklı profiller oluşturun
Bir abonelikle fazla sayıda kullanıcının içerik izleyebilmesi avantajı da Netflix’i farklı kılıyor. Özellikle aile bireyleri için farklı profiller oluşturulabilmesi, çocuklar ve ebeveynlerin farklı profilleri kullanabilmesi iyi bir avantaj. Örneğin çocuğunuzun tablet bilgisayarında yaş kısıtlaması olan ona özel açtığınız profili kullanıyor olması güvenlik açısından tam hayal ettiğiniz şey olabilir.
İster orijinal, ister altyazılı, ister Türkçe dublajlı
Yer gelmişken, Netflix’in dil seçeneklerine de bir paragraf açmak gerek. Farklı dil seçenekleri arasından, ister orijinal seslendirmeyle, ister farklı dillerde dublajla, isterseniz farklı dillerde altyazılı olarak içerikleri izleyebiliyorsunuz. Bu yönüyle de Netflix, sinema ve dizi tutkunlarına kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor.
Bir oturuşta tüm sezonları izleyebilme avantajı
Geleneksel televizyonda dizileri belli gün ve saatlerde izleyebiliyorsunuz. Konuları kaçırmamak için, dizileri sürekli takip etmek ve gelecek bölümlerini beklemek gerekiyor. Netflix’in tamamen kullanıcıyla empati yaptığını bana düşündüren yönü ise, tam bir sezonu bir defada abonelerine sunması. Böylece dizi tutkunları dizileri izlemek için hiçbir şekilde beklemek zorunda kalmıyor ve birden fazla sezonu bile dilerse izleyebiliyor. Bu geleneksel televizyonda asla bulamayacağımız avantajlardan sadece biri.
‘İndir-İzle’ zamanı yolda geçenler için birebir
Empatiden söz etmişken, Netflix’in “İndir-İzle” özelliğinin tam anlamıyla kullanıcıyı cezbettiğini söylemem gerek. Özellikle büyük şehirlerde toplu taşımada uzun zaman geçirenlerin Netflix içeriklerini internete bağlı olmadan izleme fırsatı sunan bu şirkete sempati duymaması beklenemez. Özellikle metroda internet bağlantısı olmadığı düşünülürse, o anları Netflix içerikleri izleyerek geçirmenin hazzı tarif edilemez.
‘Akıllı İndirme’ tam aradığımız şey
Son dönemde eklenen ‘Akıllı İndirme’ özelliği ise empatinin doruğu denilebilir. ‘Akıllı İndirme’ özelliği ile Netflix’in mobil uygulaması, siz bir dizinin ilk bölümü indirip izledikten sonra, diğer bölümleri WiFi bağlantısı olduğunda indiriyor ve izlediğiniz bölümleri de siliyor. Tam aradığımız şey değil mi?
Kendi yapımlarına sahip bir platform
Netflix’in kendi yapımlarına imza atan bir kuruluş olması da onu özel yapan etkenlerden biri. Öyle ki uluslararası festivallerde yarışacak derecede başarılı yapımlara imza atabiliyor. Şirket, House of Cards adlı ilk dizisiyle 2013’te içerik üretmeye başlamıştı. Dünya çapında faaliyet gösterdiği ülkelere özel içerikler üreterek bu başarısını sürdürüyor. Netflix’in yapım işine soyunduğu ülkeler arasında Türkiye de var.
Türkiye’de çekilen ilk Netflix yapımı Hakan Muhafız
Türkiye’de çekilen ilk orijinal Netflix yapımı dizi Hakan Muhafız oldu. Dizinin birinci sezonu 14 Aralık 2018’de yayınlandı, ikinci sezonu ise 26 Nisan 2019’da gösterime girdi. Netflix’in ikinci orijinal Türk dizi ise başrolünde Beren Saat’in oynadığı ve Göbeklitepe’de geçen fantastik bir hikâyeyi konu alan Atiye dizisi oldu. Bu dizi henüz vizyona girmemişken, üçüncü Türk dizisinin haberi gündeme düştü. Çekimleri İstanbul’da devam eden ‘Love 101’ adlı yeni dizide ise hayata tutunmaya çalışan 5 liseli gencin hikâyesi konu ediliyor.
Daha özgürlükçü bir çizgi izliyor
Son olarak içerikte geleneksel televizyonlara oranla daha fazla özgürlük sunması da Netflix’i cazip kılan nedenlerden biri. Örneğin geleneksel televizyonlarda sigara ve içki tüketilen sahnelerin çiçekle kapatılması ya da çeşitli efektlerle gizlenmesi, sinema izleyicisi için rahatsız edici olabiliyor. Ayrıca argo kelimelerin ‘bip’lenmesi o anki sahnenin canlandırılması, konunun anlaşılması açısından problemli bir durum oluşturabiliyor. Netflix’in bu konuda daha özgürlükçü davranması, yaş uyarılarında bulunması ve yukarıda da söz ettiğim gibi aile bireyleri için farklı profiller -örneğin çocuk profili- oluşturulabilmesi kullanıcılara daha cazip geliyor. Netflix, bu konuda seçimi tamamen abonelerinin tercihine bırakıyor.
Dipnot: Bu yazıda bir kullanıcı gözüyle Netflix’in sunduğu avantajlardan söz ettim. Netflix’in bir kültür taşıyıcısı olarak küresel çaptaki etkileri ve bu alandaki eleştiriler başka bir yazının konusu olabilir.