Vertiv, Kuzey Amerika ve EMEA Bölgelerindeki Uygulamalarda Enerji Şebekesinden Bağımsızlığı Desteklemek Amacıyla, Vertiv™ DynaFlex Akü Enerji Depolama Sistemi’ni Tanıttı

Akü Enerji Depolama Sistemleri (BESS), enerji dayanıklılığını ve esnekliğini artırmak için hibrit güç sistemlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor.

Kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerinin küresel sağlayıcısı Vertiv, tesislerdeki enerji bağımsızlığını sağlamak ve sürdürülebilirlik çabalarını desteklemek amacıyla geliştirdiği  Vertiv™ DynaFlex BESS Akü Enerji Depolama Sistemini tanıttı. Bugün, Kuzey Amerika ve EMEA bölgelerinde mevcut olan Vertiv DynaFlex BESS, enerji dayanıklılığını ve esnekliğini artırmak için hibrit güç sistemlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor. Ayrıca, dinamik güç mimarisinin dağıtımında kritik bir rol üstleniyor. Sistem, organizasyonların güneş, rüzgar, hidrojen yakıt hücreleri ve diğer alternatif enerji kaynaklarını içeren hibrit güç sistemlerinin yeteneklerinden tam olarak faydalanmalarına olanak tanıyor.

Vertiv DynaFlex BESS’te bulunan lityum-iyon aküler, uzun süreli destek için ölçeklenebilir enerji sağlıyor ve enerji kaynakları arasında kesintisiz ve tekrarlanabilir geçişlere olanak tanıyor. Vertiv DynaFlex BESS, isteğe bağlı olarak Vertiv™ DynaFlex EMS (Enerji Yönetim Sistemi) ile eşleştirildiğinde, talep yönetimi ve enerjinin şebekeye paylaşılması veya geri satılması gibi gelişmiş enerji yönetimi stratejilerini mümkün kılar. Bu sayede, enerji tüketiminin ve maliyetlerinin azaltılması sağlanabilir ve ilgili taraflar için gelir potansiyel olarak gelir elde edilmesini sağlar.

Omdia’nın “Pazar Görünümü: Akü Enerji Depolama Sistemleri” raporunda, “Akü ESS’nin akıllı elektrik şebekesi ile etkileşime girmesine izin vermek, enerji arzı ve talebi dengesini sağlama, yenilenebilir enerji kaynaklarını enerji denklemine dahil etme, şebeke altyapı yatırımını azaltma veya ertelemeye yardımcı olma ve paydaşlar için yeni gelir kaynakları yaratma açısından yenilikçi bir yaklaşım sunuyor” ifadesi yer alıyor.

Vertiv’de Global Güçten Sorumlu Başkan Yardımcısı Peter Panfil, “Sürdürülebilirlik, birçok organizasyonun büyüme planlarının temel bir ilkesi haline geldi; ancak operasyonel dayanıklılık ve şebekeye yönelik artan endişeler, alternatif enerji kaynaklarını benimseme çabalarını sınırlıyor. Vertiv DynaFlex BESS, enerji yönetimi alanındaki tüm araçları erişilebilir kılıyor. Bu, organizasyonların yeni enerji üretim kaynaklarının güçlü yönlerinden faydalanmalarına ve geleneksel enerji sağlayıcılarını daha dinamik, verimli ve güvenilir hale getiriyor.” dedi.

Vertiv™ DynaFlex BESS, ticari endüstriyel tesisler, yüksek değerli üretim tesisleri, veri merkezleri ve enerjinin kritik bir rol oynadığı diğer tesisler için özel olarak tasarlandı. Vertiv™ DynaFlex BESS’in güç dönüşüm sistemi (PCS), hibrit enerji kaynakları arasında yükü geçirirken neredeyse hiç gecikme olmaksızın 2 milisaniyelik çıkışı destekleyecek şekilde geliştirildi. Kesintisiz güç kaynağı (UPS) sistemi ile birleştirildiğinde, Vertiv DynaFlex BESS’in güvenilir ve yüksek verimli tasarımı, veri merkezi kesintilerini ve dizel jeneratör başlatma riskini azaltıyor.

Vertiv DynaFlex BESS içerisinde bulunan UL9540A tarafından test edilmiş ve modüler tasarım ilkesine uygun bir şekilde geliştirilen lityum-iyon aküler, yangın riskini minimuma indirmenin yanı sıra az alan kaplayarak bağımsız bir şekilde durabiliyor.

Vertiv DynaFlex BESS hakkında daha fazla bilgi için Vertiv.com adresini ziyaret edebilir veya bizi LinkedIn’den takip edebilirsiniz.

Total
0
Shares
Önceki haber

Kaspersky, 2024’ün Gelişmiş Tehdit Ortamına Dair Tahminlerini Paylaştı

Sonraki haber

Acer ED270 X, Performansı ve Şıklığı Bir Araya Getiriyor

İlginizi çekebilir

ISTOB Etkinlik Anketi Açıklandı: Katılımcıların Yüzde 71’i Uluslararası Geçerli Test Uzmanlığı Sertifikasını Kariyer Hedefi Olarak Belirliyor

International Software Testing Qualifications Board (ISTQB®)’un 2 yılda bir gerçekleştirdiği “Etkinlik Anketi”nin 2019-2020 edisyonu test sektörüne ilişkin çarpıcı veriler içeriyor. 89 ülkeden 2 binin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen çalışmaya göre katılımcıların yüzde 74’ü akredite eğitimlerin sertifika başarılarına önemli bir katkıda bulunduğunu düşünüyor. Katılımcılar sertifika alma motivasyonlarını da iş sonuçlarına olan önemli katkı olarak açıklıyor.
Devamını oku